10 Kasım 2008 Pazartesi

Paris Sarhoşu'nun Sonu.,İstanbul Kokusu ve Teyzemin Konukları...

Evet olan oldu ve çok keyifle okuduğum "Paris Sarhoşu" dün gece bitti.Kendimi rehabilite etmeye fırsat vermeden kitaplığımın başına gidip okumadıklarımdan birini seçtim.Her ne kadar uzun bir zaman kitap okumayacağım en azından etkisi nötrleşene kadar kitap okumayacağım telkinini vermiştim kendime ama olmadı.Bu aralar okumazsam kendimi temize çekemem diye düşündüğümden kitapsız kalmayı göze alamadım.
Çok uzun zaman önce küçük bir anıyla başlayan martı sevdamın etkisiyle okumuştum Richard Bach'ın Martı Jonathan'ını.Şimdi elimdeki kitap da aynı yazarın Mavi Tüy adlı kitabı.Gönülsüz bir mesihin maceraları diye bahsediyor yazar kitabından.Mesih olmaktan sıkılan yalınlaşmayı isteyen biri.Daha çok başındayım ve konu benim için oldukça taze.Okuyup anlayacağız :D

Bu haftasonu İstanbul seyahatim gündemde.Çünkü eşim gece vardiyasına başlayacak.İstanbul özlemimi dindirmeye çalışırken bir yandan da ihtiyacım olup da burda edinemediklerimi edinmem ve en önemlisi kuaförümün yolunu tutmam lazım.Çünkü burda hiçbir kuaföre gitmek işime gelmiyor.(Takıntlarımdan dolayı güvenemiyorum)Biraz daha beklersem saçlarım enikonu zıvanadan çıkacak.El koymam lazım.

Yarın sabah teyzemin konukları var.Kahvaltı günü:)İşte tablo gibi bir sofra kokuyor.Fotoğraf makinesiyle gitmek çok akıllıca bir fikir olur.Sabah bir an önce olmalı...

Hiç yorum yok:

Etiketler

İzleyiciler