28 Şubat 2012 Salı

Hayat Bir Çocuğa Nasıl Anlatılmalı?



HAYAT BİR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI?
Aylin Kotil, Cumhuriyet Gazetesi

Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anlatmaya başladım:
Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı 'insan yetiştirmek' olan bir iş. Bir kere bilmelisin ki, zaman alacak. Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın. İşine zaman harcarsan işinden, eşine zaman harcarsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da ondan karşılığını alırsın.Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşamayacağını...

Kıskanmamayı öğret ona, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte sevinçleri paylaşmayı, içinden 'neden ben değil de o?' demeden...

Kazanmaktan mutluluk duyup içine sindirmeyi, ama aynı zamanda kaybetmeyi öğrenmesini. Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip olanları gösterecek hayat ona. Her şeyin bir sonu olduğunu öğret. Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün keyif vermeyebileceğini, kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu.

Gidilen yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini, tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret.
Kitaplardan keyif almasını.
Ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını , ama okumayı sevmesini öğret ona. Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum, ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı.Ona kendisi ile kalacağı sakin zamanlar ver, sıkılmayı öğret ona,sıkılıp ta kendini yönlendirmeyi bulmasını.

Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat. Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol, yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını sağla.
Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret, belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar ve belki binlerce yıldızın altında birbirlerine sarılırlar,bunu öğretmemiş diğer sevgililerin aksine...

Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona.Kazandığı elli milyonun piyangodan çıkan beş yüz milyardan çok daha keyifli olduğunu öğret.Alın terine saygıyı öğret ona.

Aşk acısı çekmenin hiç âşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu öğret.Kendi doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasına izin vermemesi gerektiğini öğret,başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı. ...

Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil, söylenenleri kendi eleğinden geçirmesi gerektiğini öğret.
Kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini anlat.Hayatı sorgulamayı öğret ona...

Bilginin en büyük güç olduğunu öğret.Yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini öğret. Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmesini öğret ve haklıyken dik durmasını.

Günün birinde yaptıkları değil yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini öğret.

Basit yaşaması gerektiğini öğret ona, çay içmekten keyif almayı...
'İstemiyorum','hayır' demeyi öğret ona, istediğinde ise 'istiyorum' demeyi.

Sevdiğinde ise'seni seviyorum' diyebilmeyi öğret ona. Bir kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona. Temiz kokmasını...

Sorgusuz sevmeyi... El yazısı ile notlar yazmayı... Lafı dolandırmamayı ....Sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını, dostluğa yatırım yapması gerektiğini, kıymetini bilmeyenlerden uzaklaşmasını öğret ona. Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını.

İşlerin hiçbir zaman bitmediğini söyle ona, en yoğun zamanda bile kendine vakit ayırması gerektiğini öğret... Ama en çok da kendini sevmesini öğret... Kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeceğini. ..Kendine çiçek almazsa kimseden çiçek beklememesi gerektiğini.. . Kendine özenli yemekler yapıp sofralar kurmazsa kimsenin onun için yemek hazırlamayacağını...Hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu öğret ona...

bizden...

Arda ufak ufak konuşmaya başladı sanırım bu geç kalmış bir durum ama sorun yapmıyorum artık.Eskiden çok takılıyordum ileri hayatını olumsuz etkilemesinden endişelendiğim için ama şimdi en azından konuşamayacağından endişeli değilim..Hayvanlar ve kitaplar en sevdiği şeyler bu aralar..Geçenlerde Ciciannesini odasından kovdu sırf halasıyla oynamasını engellediği için.Eğer ciciannesi odada kalırsa halası onunla oynamayı bırakıp ciciannesiyle sohbet edecekti.Ciciannenin kırılan kalbini nasıl onaracağımızı bilmiyorum ama sanırım bir resimle bağlarız biz arayı tekrar..Ne beni ne de babasını bilgisayar başında istemiyor biz bişilere bakınırken kapatıp bye diyor..Ya bilgisayarı ya da bizi paylaşamıyor emin olamadık daha.

Anneannesiye teyzesini ağırlayacağız perşembeden itibaren..Sevinç hat safhada yani evin içinde..

Ellerimdeki inanılmaz kuruluğu ISANA MED el kremiyle çözdüm..Bugüne dek değiştirmediğim krem deterjan falan kalmamıştı ama sorun bir kremle çözüldü..Hem 5tlnin bile altında bir maliyetle..Şiddetle tavsiye ederim..Yaşasın ROSSMANN...

Bu aralar en çok dolaştığım yer  pinterest...hemde takıntı halinde..Çok güzel çözüm önerileri dıyler falan var...nazo nun gönderdiği davetiyle tanıştım..İyi de oldu..

Veee bu da oğlumun yeni tasarımı....

Şimdilik bu kadar...Görüşürüz...


14 Şubat 2012 Salı

Gamze Anne İçin....

2 yıldır anneyim ve bir tek şeyden eminim insanın canının yanması birşey değil de evladının canının yanması en çok acıtandır..Gamze Anne için birşeyler yazmak boynumun borcuydu..Dilerim en kısa zamanda uygun ilik bulunur da Atakan annesine kavuşur..Hepimiz potansiyel hastayız bu dünyada...Yardım etmeli bir an önce..Bunları yazıyorsun ama sen napıyorsun ki diye aklından geçirenlere bir sorum var : İstanbul dışında da örnek verilebilecek  bir kurum var mı mesela Gebze yakınlarında???

Gamze Anne 'yi de dinleyin....

Hoşgeldin...

morgüncem yayın hayatına başladı:))) Hoşgeldin canım benim...Emin ol çok güzel şeyler olacak burada...Hiç sıkılmayacaksın:))

4 Şubat 2012 Cumartesi

yuppii:))))

veeeee dalya...başım göğe erdi benim 100 izleyicim oldu diye....

Etiketler

İzleyiciler