31 Aralık 2008 Çarşamba

2009 için...


Önce herkese mutlu,huzurlu ve sağlıklı yıllar dilerim...2008'in kirli artıklarını umarım 2009 temizler...Ve kainatta mutsuz ve umutsuz insan kalmaz...

2009 senden tek beklentim zor geçen 2008'i bana unutturman...


Yeni yılınız kutlu olsun...

29 Aralık 2008 Pazartesi

çocukluğumdan...


"Gün güneşli insanlar neşeli

Sen de gel oyna Susam Sokağı'nda"


Susam Sokağı...Çocukluğumda ders yaparken bile izleyebildiğim en keyif aldığım programdı.Çocuğumunda annesi gibi Susam Sokağı'nı izlemesini ne kadar çok isterim..Ama sanırım böyle bir imkanımız yok.Trt2 deydi galiba.Tekrar rica etsek yayınlarlar mı acaba.Edi ve Büdü en sevdiğim karakterlerdi.Gecenin bir yarısı Edi'nin "susadım çok susadım" şarkısıyla Büdü'den su istemesi hala kardeşimle aramızda yapılan bir espridir.Çok özledim çok.Biz şanslıydık.En azından sevimli karakterler vardı hayatımızda.Onlardan birşeyler öğrenirdik.Onların çocukları yetiştirme misyonları vardı ya da bu misyonu onlara biz yüklemiştik.Şimdiki gibi animeler,Pokemonlar yoktu.İyi ki de yoktu.Ben çok şanslı bir çocukluk geçirdim.Susam Sokağı'nı bölüm bölüm izledim.Bundan büyük şans mı olur?

Bir de Hayat Ağacı,Cosby Ailesi vardı.Annemle beraberde Yalan Rüzgarı'nı izlerdim:)Tamam bu dizilerin eğitici yanları yoktu.Ama eğlendiriyordu.

SUSAM SOKAĞI GERİ DÖNSÜN...LÜTFEN LÜTFEN LÜTFEEEENNNN

28 Aralık 2008 Pazar

incik boncuk..


Kuzenime küpe yapmak için malzeme almaya gittiğimizde gözüme çarpmıştı bu boncuklar.Ama yine de eksik birşeyler var.Eksiklik farkettiyseniz bana da iletir misiniz?

....

Hafızanızda boşluklar yaşar mısınız bilmem ama ben bu aralar çok dertliyim bu konuda.En hatırlamam gereken yada benim için hatırlamanın en kolay olacağı şeyleri bile hatırlayamıyorum.Bu durum bazı durumlarda işe yarasa da bazen oldukça sıkıntıya düşüren hal alıyor.Teyzemle dalga geçerdim "sen yaşlandın artık hafızan tekliyor" diye ama sanırım gülme komşuna örneği yaşıyorum.Belkide tek sorun günlerimin günlerime birebir benzemesinden dolayı beynimin kayıt altına almıyor olması..Monotonluk hafızamın katili olacak.
Sabah uyan.kahvaltı et.evi toparla.akşam eşin gelsin yada gelmesin(vardiyamıza bağlı)yemek hazırla.Televizyona takıl ve yat.Ne boşmuş hayat.
Bir kaç zamandır grimsi siyah boyalı ruhum o yüzden hayatı da öyle zannediyorum.Bağışlayın....

25 Aralık 2008 Perşembe

ESKİHİSAR...




Kadıköy'ün dertlerimi dinlediğine inanırdım İstanbul'da yaşarken..Orda nefes aldığımı hissederdim.Özgür,mutlu ve neşeliydim Kadıköy'deyken.Evlendikten sonra herşey bitti ,Kadıköy de derken eşim beni Eskihisar'la tanıştırdı.Azıcık canım sıkılsa hemen Eskihisar'ın yolunu tutardık.Halen daha öyle ya.Canımız ne zaman sıkılsa,ne zaman denizi özlesem,ne zaman tartışmalarımızın ardından barış imzalasak soluğu Eskihisar'da alıyoruz.


Çok şirin bir sahil kasabası.Sahil boyu çay bahçeleri ve lokantalar.Bir de yaz olunca gidip birşeyler içtiğimiz pazar kahvaltısını edip gazete okuduğumuz bir yer var ki:Osman Hamdi Bey müzesinin yanındaki belediyeye ait bir çay bahçesi.Huzur,keyif ve pozitif bir enerji...Beni uzun zaman idare ediyor orda ettiğimiz bir kahvaltı.En son Eskihisar'a indiğimizde gittiğimiz mekan sezonu çoktan kapatmıştı.Onun yerinde Sakızağacı Çay Bahçesi'ne gittik.Oraya kızgın olmama rağmen.Çünkü açık olan tek mekan orasıydı.Olay şu ki;


Geçen yaz oraya soluk almak için uğradığımızda Gebze kaymakamı da oradaydı.Sanırım özel bir organizasyondu.tüm sahili görebileceğimiz bir masaya oturduk ancak bizimle bırakın ilgilenmeyi göz temasından kaçınan servis elemanlarıyla doluydu.Bu şikayetimi ilettiğimde de özel bir durum olduğunu her zaman böyle olmadığını falan anlattılar.Şayet özel bir organizasyon varsa içeriye haricen müşteri almazsınız olur biter.Ama ben büyük bir tembellikle bu durumu belediyeye şikayet etmedim.Ne olursa olsun hiçbir şey beni Eskihisar keyfimden alıkoyamaz..

23 Aralık 2008 Salı

yeniyıl telaşı...

Eskiden çocukken yani ne kadar önemliydi yeni yılı karşılamak.Artık eskisi gibi düşünmüyorum.Benim için yeni olaylara gebe olan yeniyıl değil artık.Yeni olaylara başkalaşan ben,başkalaşan çevrem ve başkalaşan insanlar gebe.Belki ruh halimin siyahiliğinden kaynaklanan bir yeniyıl hevesini kaçırmaca bu yazdıklarım ama son 10 yıldır aynı şeyleri düşünüyorum.1.Ocak.2009 sabahından itibaren gelen günler öyle ya da böyle yeni yılı taşıyacak içimize.Tamam kabul yılbaşı için bir program yapıldı.Ama amaç sadece sevdiklerimi yanımda bulabilmek.Bir bahane benim için yılbaşı.Ben yeni yılın gelişini sevdiklerime dokunabilmek için kullanıyorum.Bu durumdan da hiç rahatsız değilim.

21 Aralık 2008 Pazar

uzak kalışımın diğer sebebi...






Aslında uzak kalışımın bir başka sebebi de eşimin doğumgünü hazırlıklarıydı.Ama ne yazık ki onu burda dillendiremedim.Eşimin karşılaşmasından çekindim:) 19 aralık gecesi 00:00'dan sonra annem,kardeşim,anneannem,teyzem ve kuzenlerim biraradaydık.Eşimin vardiyası gereği geç saatte evde olacaktı.Gündüz de kardeşimle pastaları yaptık.Ben bir gece öncesinden partinin rozetlerini falan hazırlamıştım.Hepsinin yakasına iliştirme zorunluluğu da koyduk:)Evimizi süsledik. Süslemeleri kardeşim ve kuzenimin fikirleri eşliğinde yaptık.Hediyelerimizi de hazırladık.O gelince de çığlık kıyamet doğumgününü kutladık.Çok keyifli bir geceydi.
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN CANIM EŞİM...BİZ HİÇ AYRILMAYALIM...TORUNLARIMIZLA ÇOCUKLARIMIZLA BAYRAM YEMEKLERİ YİYELİM...SENİ ÇOK SEVİYORUM..

19 Aralık 2008 Cuma

başlıksız:)

Çok ara verip b loğumla ilgilenemediğimin farkındayım ama küçük İstanbul seyahati ,ailemin yanıma geleceği haberiyle yapılan hazırlıklar,bayramlar,seyranlar...Hepsi beni burdan uzaklaştırdı.Ama çok yakında belki önümüzdeki hafta tadını çıkara çıkara ekleyeceğim postlarımı.Şimdlik hoşçakalın...

6 Aralık 2008 Cumartesi

bir scrapbooking daha...


Ayy ben bu işi çok sevdim...Resimleri bezemek çok zevkliymiş..

İşte karşınızda ailemizin 9. torunu minik lülümüz...

Bayramınız Kutlu Olsun...


işte sürpiz..








Size dün demiştim ya süpriz var bu güzel dükkan için.İşte süpriz...Değişik bebek süsleri.Baby shower olarak,kırkuçurma dediğimiz zamanlarda kullanılmak üzere yada bebek yataklarında kullanılabilir.Aslında iş sizin hayal gücünüze kalmış nerde kullanacağınız...Emek verilmiş süsleri çok cüzi bir miktara tane hesabı "Violet"ten edinebilirsiniz..Bu minik objeler benim çok hoşuma gitti.Yav Özgecim ben ne büyük bir hata etmişim sana uğramamakla...

merhaba

takip edenler köşesi herhangi bir nedeni olmadan kaldırılmıştır...takip edenler listesinde olanlardan çok özür dilerim...

5 Aralık 2008 Cuma

VİOLET



Kardeşimin arkadaşı ve işin aslı benim ikinci kardeşim eşiyle bir bebek mağazası açmışlar.Önce haberini vereyim istedim.Sonra da onları ziyaret edeceğim sözünü vereyim.Ziyaretimden sonra daha detaylı anlatacağım.Çünkü bebek mağazaları gezmek en sevdiğim işlerden biri.Hele kardeşimin mağazasını daha bir hevesle ve özenle ziyaret edeceğim.Etrafımda bunca hamile varken başka bir yerden alışveriş yapmak da çok ayıp olur :)

Mağazanın adı:VİOLET (Ayyy beni nasıl can damarımdan vuran bir isim.En sevdiğim renk çünkü)Ümraniye taraflarında.İçinde İdil Baby,Zeyland,Fuar Baby ve N&K ürünlerini barındıryor.Ayrıca çok sevindiğim birşey varki Nilüfer markalı hamile ve lohusa pijamaları gecelikleri ve iç çamaşırları var.



Benden önce ziyaret etmek isteyen varsa işte adresi:


Çakmak mahallesi
İkbal Caddesi 168/1 ÜMRANİYE


Bir de bu şirin mağazayla ilgili çok güzel bir süprizim var.Ama onu da yarın yayınlayacağım!!!

3 Aralık 2008 Çarşamba

uydurmasyon bi şey...


Eşim gündüz vardiyasında kahvaltı etmez (tamaaam sabahın köründe hazırlamak çok zor geliyor :) )Sabah sabah ne olduğu belli olmayan pastane poğaçası yemesindense evdekilerden atsın ağzına diye annemin yaptığı kaşarlı patatesli poğaçadan yapmıştım.Ama ben harç kısmını çok abarttığım için haşlanmış patatesle harmanlanmış rende kaşar elimde patladı:) Atmaya da kıyamadım.İçine ince doğranmış salamla kırmızıbiber turşulu yeşil zeytin doğradım.Borcama yaydım.Üzerine de domates rendesiyle birazcık kaşar rendesi serdim.Fırınladım.Biraz kuru oldu.Çünkü içinde yağ yoktu.Bir dahaki sefere yağı unutmamak lazım.(Resimdeki fırına girmeden önceki hali )

Tırtıl Kurabiye


Hani demiştim ya tarifini yazacağım diye.İşte bizim biraz değişime uğramış tırtıl kurabiyemiz:

Şu bir milyoncu dediğimiz yerlerde,pazarlarda bulunan bir aparatı var bu kurabiyenin.Şöyle koni şeklinde ağzı da krema şırıngasının ağzına benzeyen aparat...Kurabiyenin ana malzemesi o zaten.

Malzemeler:

1 paket yumuşak margarin

1 su bardağı pudra şekeri

1 çay bardağı sıvıyağ

yarım limonun suyu (ama bence birazcık olması yeterli.Fazlasıda çok ekşi olabiliyor)

yarım paket kabatma tozu

Aldığı kadar un


Arasına:nutella veya herhangi bir kakaolu fındık kreması


Ucuna:Üzerindeki tarife göre pişirilmiş kakaolu puding ve ucunu bulamak için hindistan cevizi


Malzemeler yoğurulup çok katı olmayan bir hamur elde edilince aparatının içine hamurdan konulur.Parmakla üzerine bastırılıp ucundan çıkması sağlanır.Parçalar biraz uzun olmalı ki ucuna rahat bulansın puding.Kurabiyeler yaklaşık 180 derecede hafif pembeleşene kadar pişirilir.Çıkarılan kurabiyeler ılındıktan sonra iki kurabiyenin arasına nutella sürülüp kapatıldıktan sonra ucu önce pudinge sonra da hindistan cevizine batırılır.


Not:Annem bu tarifi arasına çilek marmelatı sürüp ucunda da çilekli puding kullanmış.Bu da hoş bir alternatif olmuş.Şiddetle tavsiye edilir....

2 Aralık 2008 Salı

Annemin sofrası...





Teyzemle kızlarını ve bir arkadaşını alıp İstanbul'un yolunu tuttuk.Teyzemin arkadaşı uzun zamandır anneme misafir olmak istiyordu.Bu isteği yerine getirdik.Çok keyifli bir gündü.Çaylar içilip yapılan hamurişleri yendi,çikolata eşliğinde türk kahveleri içildi.Sonrasında onları evlerine yolladık.Ben halamı ve eniştemi hacca uğurlamak için annemde kaldım.Annem doldurmuştu sofrayı.Tırtıl kurabiye ama farklı bir biçimde sunulmuş (tarifini en yakın zamanda ileteceğim) Şeker pasta Banu'nun renkli patates salatası,mercimek köftesi,ıspanaklı pastırmalı börek,reçelli urabiye,nişastalı pasta,zeytinyağlı biber dolması (bu arada biberler eşimin ailesine ait çiftlikten taze taze ulaştırıldı anneme:) )ve patatesli poğaça...Hepsi öyle lezzetliydi ki...




Masanın örtüsü annemin ucuz bulup aldığı parçalardan birinden yapıldı.Annem kabul etmesede fikir benden çıktı.Annem desenli kurdele baktı ama ben böyle olmasının daha güzel olacağını savundum.Sonunda annem beni kırmadı.İyi ki de kırmamış çok şık bir örtü olmuş.Üstelik makine kullanmadan elinde dikmiş.Becerikli annem benim....

Etiketler

İzleyiciler