20 Kasım 2009 Cuma

battaniyeden yatak örtüsüne...




Anneannesi oğluşuma battaniye ördü ama biraz büyük olunca yatak örtüsü oldu...Eline sağlık annem...Sen yanımızdan hiç ayrılma olur mu:)


oğluşumun odasından...






ufak tefek eksiklikler de tamamlanınca geriye onun gelmesi kalacak:)

4 Kasım 2009 Çarşamba

bebişten haber var:)

Uzun zamandır bloğumdan uzak kaldığımın farkındayım ama hayatımda değişen oldukça fazla şey var...
Boya badana işleri sonunda bitti ve yerleştik..Oğluşumuzun odası yapmayı tasarladığımız odayı boşalttık.
Akciğer CA tedavisi görmüş olan dedem halen daha ciğerleriyle uğraşıyor...Pnömotoraks teşhisiyle yaklaşık 20 25 gündür hastanede yatıyordu..Bu sabah ameliyata aldılar..Tüm dualarım şimdi onun için.. (Biraz önce kardeşim aradı herşey yolunda dedem çıktı diye...Şükürler olsun Allah'ımıza)
Bizim ufaklık dün akşam bizi biraz ürküttü ama yine bir sorun çıkmadı..Doktorumuz benim evham hastalığım yüzünden oldukça geniş bir yelpazeyle yapıyor tetkikleri...Erken doğum korkum başladı şimdi de.O yüzden hafif kasılmalarımdan korkup Us ve Nts tetkiklerinden sonra rahat bir uyku uyuduk..
Son kontrolümüzde oldukça sağlıklı haber aldık bebeğimizden..1050 gram olmuş..Kalp atımları oldukça normal..Bende sağlıklı bir anne adayıyım..Şeker yüklememden çıkan sonuçta haylice rahatlatıcı oldu.Çünkü diyabet bizde aile öyküsü olan bir rahatsızlıktı ama Allahtan sonuç temiz çıktı...
Çektiğimiz kura sonucu ŞİMDİLİK ama yani bir değişiklik olmazsa oğluşumuzun adı DORUK olacak..Tabi bu durum değişmezse..:)Çünkü bu isim oğlumuza seçtiğimiz 3.isim..Zirveden hiç inmesin dilerim oğlum...
Bu arada dalya demişim..Hayırlı uğurlu olsun..Nice 100lere...

29 Ekim 2009 Perşembe

CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN...

SIRADAN BİR KUTLAMA OLMAMALI ARTIK..İNSANLAR GERÇEKTEN ŞÜKRETMELİ BU 86 YILLIK KUTSALLIĞA..ELİNDEN SIKI SIKI TUTUP OYUNLARA ÇARKLARA PRİM VERMEMELİ...HER LAFIN BAŞINA KOYDUKLARI ATA'MIZI GERÇEKTEN ANLAYIP İÇİNE SİNDİRİP ALTINDAKİ BOŞLUKLARI DOLDURUP ANMALI..UYAN MAVİ GÖZLÜ DEV ADAM..UYAN Kİ CUMHURİYET'E SAHİP ÇIKMAMIZI ENGELLEYEN OLURSA(!) HAKKINDAN GELMEMİZE YARDIM ET...

5 Ekim 2009 Pazartesi

iyi yolculuklar...


13 yıl öncesine dayanıyor tanışmamız...Liselere önkayıt yaptırırken bir ortak arkadaşımızın adı geçince tanıştık...Sınıflar belli olunca da önce sıra arkadaşım,sonra yakın arkadaşım en son da dostum oldu..Sanki elimi eteğimi üzerinden çeksem başına bir felaket gelecekmiş gibi gelirdi...Okul çıkışlarında annesi çalıştığı için evde olmadığından çoklukla bizde vakit geçirirdik..Özellikle bizde misafir varsa..Pasta börek eşliğinde edilirdi sohbetler..Tam gün okulda dipdibeydik ama eve geldikten sonra en az bir 15-20 dakika telefon başında geçerdi..
Liseli kızlar artık bayağı büyümüş..4 yıl önce ben uçtum aralarından..Ardından da o...Ama o çok uzağa uçuyor...Dünyanın bittiği yere Yeni Zelanda'ya uçuyor..Anneme davetiye bırakmak için uğramış bu akşam..Zaten dün akşam telefonda demişti hem davetiye bırakmak hem de helallik almak için anneme uğrayacağını..Annemin üzerinde hakkı çokmuş...Canım dostum çok mutlu...Sesi oldukça hareketli.Kardeşime de akmış mutluluğu.Peki ben neden dünden beri ağlıyorum...

CANIM DOSTUM,SIRA ARKADAŞIM:),BAŞIMIN BELASI BOOMERANGIM,BİTANECİK CAKABOM...
YOLUN AÇIK OLSUN..HEP MUTLU OL...EROS HEP YAKININIZDA OLSUN...

28 Eylül 2009 Pazartesi

konudan konuya....

Son iki postu anlamsız yorumlara maruz kalmamak için kaldırdım...Çünkü katili savunur bir hal aldı yazılıp çizilenler...
Gelelim oğluşuma;
600 gr sağlıklı bir bebek oldu oğluşum...Bugün teyzesiyle tanıştılar..Mutlu şimdilik sağlıklı ve huzurlu bir hamilelik geçiriyorum.Yarın rutin testlerim var..Ona göre ilaç takviyeleri falan..Bu arada aramızda kalsın ama doktorumuz benim için frene basma zamanı geldiğini hatırlattı.Diyet yok ama kısıtlama söz konusu:(Şimdilik haberler bunlar...Sonra görüşmek üzere...

26 Ağustos 2009 Çarşamba

oğluşumun ilk cicileri:)


Veeeeeeeeeeeee karşınızda oğluşuma ördüğüm ilk yelek ve süveter..Şimdi bunlardan kalan ipleri değerlendirmek lazım..Zaten oğluşumuz kış bebeği olacak o yüzden ihtiyacımız olacak...
Beğendin mi anneannesi? :)

11 Ağustos 2009 Salı

rengimiz belli oldu...

Dün doktor kontrolümüz vardı..Bebeğimiz sağlıklı bir şekilde anne karnındaki tatiline devam etmekte..Rutini olduğu için üçlü test yapılacak birazdan..Ama doktorumuz korkulacak birşey yok dedi.Ben yine de tedirginim..:( Beni gazdan öldürdüğü halde mecburen günde 2 bardak süt içmek zorundayım sanırım buna bebeğimiz için katlanmak zorundayım..İçinde olduğumuz hafta itibariyle gelişmesi gereken her organ düzenli bir şekilde gelişimini sürdürmekteymiş...
Ve ben artık bir ERKEK annesiyim..Bebeğimizin rengi MAVİ oldu..Hayırlı uğurlu olsun...

7 Ağustos 2009 Cuma

2.Nazocuğumun Şık Sürprizi...


Nazocuğum birkaç ay önce adresimi istemişti..Geçen gün de oldukça şık bir sürprizle kapım çalındı.Kargo paketinin içinde resimde gördükleriniz çıktı..Müthiş bir incelikle aynı desenin 3 bedenini hediye etmiş..Bayıldım desenine..Bir de benim için sıcakcık bir notla Ece Arar kitabı göndermiş..Canımmmm çok teşekkür ederim.İnceliğin için,şıklığın için bir de görüşmeden de arkadaş olunabileceğini eşime gösterdiğin için...dolu dolu sevgilerim sana Nazocum...

1.doğumgünü kutlamaları...


Daha önce bahsetmiştim ama fotoğraflayıp yayınlamak kısmet olmamıştı..Bugüneymiş..Tekrar çok teşekkür ederim serrose 'a,'Can Bey ve Annesi ne bir de Marjo 'ya .....

5 Ağustos 2009 Çarşamba

başlıksız bir yazı olsun....

KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN...Allah herkesin içindeki tüm duaları kabul etsin...
İki gündür kapıma gelen postalarla deliye dönüyorum..Size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum.Benimle beraber eşimin de içi kıpırdıyor..Blogger arkadaşlıklarına artık daha da inanır hale geldi..Bu en çok bu konuda inalaşıp savunduğum blogger arkadaşlarının yüzümü kara çıkarmadıkları için beni mutlu ediyor..
Gelelim postaların ilkine
marjo ya güzel doğumgünü kartı ve karttaki içten üslubu için çok teşekkür ederim...
İkincisi de
nazocuğum dan geldi.Ama ben bununla ilgilli postu aksilik olmazsa yarın yayınlayacağım çünkü gelen paket beni haylice mutlu ettiği için öylesine geçiştirmek istemiyorum..
Minik Gündüz beni iyiden iyiye sıkıştırmaya başladı..Eğilip kalkmama bile bazen engel olabiliyor..Pazartesi şayet kendini belli ederse rengimizi belirleyeceğiz...Hayırlısı olsun....:)

18 Temmuz 2009 Cumartesi

doğumgünü kutlaması

Serrose'a ve Can Bey ve Annesi'ne doğumgünümü unutmadıkları için teşekkürü bir borç bilirim...Geciktirdiğim için de çok ama ÇOOOOKKKK özür dilerim...

hoşnut değilim...

"uzun süren yağmurlu günlerin ardından gelen havanın sıcağına maruz kalmaktan"
İşin kötü tarafı evimizde aydınlık denilen boşluğa bakan bir yer yok o yüzden her yer güneş alıyor
"sabahın köründe uyanmaktan"
"dakikada bir lavabonun yolunu tutmaktan"
"erkenden uykumun gelmesinden"
"yaz geldiğinde tvde izleyecek bir şeyin olmamasından"

"piyasada ilgimi çekecek tüm filmleri izlemiş olmaktan"
"yazın uzun sürmesinden"
"bu yaz yazlıkta toplandıklarında aralarında olamamaktan"
"eşimin iki hafta üstüste gececi olmasından"(bunun tek güzel yanı İstanbul yolunun görünmesi oldu)
"gözlerimin ortasında aniden belirip kaybolmayan sızıdan"
"aradığım tişörtü mağazada bulamamaktan"
"eşimin işten gelmesine daha haylice vakit olmasından"
"fotoğraf makinesinin bataryasının sonunda iflas etmesinden"(onun yüzünden serrose'un doğumgünü hediyesini yayınlayamıyorum...)
SANIRIM ŞİMDİLİK BU KADAR....

13 Temmuz 2009 Pazartesi

İşte gülen haber geldi...

ÇOK ŞÜKÜR RABBİMİZE TEHLİKELİ BİR DURUMUMUZ YOKMUŞ...Sağlıklı bir bebek olacak umarız...Rutin ikilimizin sonucunu aldık ve riskli bir durumumuz olmadığını öğrendik.Aslında ultrasonda radyoloğumuzun gördüğü nazal kemik yani burun kemiği içimize su serpmişti ama yinede ense kalınlığının ölçümü bizi biraz ürkütmüştü...Test sonucumuzu sabah aldık.Eşimle birlikte bebeğimizin cici annesi doktorumuza gösterdik..Gerçi cici annemiz bu sonucu bekliyormuş ama kafamızda kesin bişilerimiz yoktu..4 hafta sonra tekrar görüşeceğiz...Dün Adapazarı Karasu'daydım.Kafamı rahatlatmak için annemlerin yanına yazlığa gitmiştim ama o bile pek işe yaramamıştı...Şimdi iyiyim çok şükür..Bu arada benim için dua eden herkesten Allah razı olsun..Şimdi üzdüğüm için bebeğimin gönlünü almaya çalışıyorum...

8 Temmuz 2009 Çarşamba

pcnin yokluğunda çektiklerim ve bebişim...

Nasıl özlemişim post yazmayı...Sizden ne kadar uzak kaldığımın da farkındayım....Evdeki pcnin adaptörü intihar edince yenisinin servisten gelmesini beklemek zaman aldı..Ama şimdi artık prizde bir adaptörüm var...:)ama zaman geçmek bilmedi.Ne kadar alışmışım bu aygıta ben...
Bebişimiz 3,5 cm olmuş..Son kontrolde babasına el salladı..Babasının işi sebebiyle bizimle gelemiyordu ama bu kontrolde izindeydi..Yani ancak tanışabildiler..Sağlığı iyi çok şükür.Yarın da ikili taramamız var...Yarını atlattıkmı artık işimiz daha kolay...Şimdilik bu kadar...Sonra görüşürüz...

11 Haziran 2009 Perşembe

bebişten haber var;)

Veeee sonunda bebeğimin kalp atışlarını görebildim...Zaten kalpten başka bişi görünmüyordu;)1.07 cm olmuş.Herşey yolunda şimdilik.3 hafta sonra tekrar gideceğiz doktorumuza..İnşallah herşey yolunda gider de bir sorun yaşamayız..Umarım Rabbim ona yiyecek ekmek bahşetmiştir de yüzünü sağlıklı bir şekilde görmek nasip olur...

2 Haziran 2009 Salı

irmik helvası...


Bu Yemekteyiz programını şikayet edeceğim en sonunda;)Ama insan her gördüğünü yemek isterse yemekteyiz'in suçu ne değil mi yani? ;)İrmik helvası çekti canım izlerken..Annemi aradım nasıl yapıyım diye ama ondan da sonuç çıkmadı...Sağolsun giriş kattaki komşumuz Seher ablamdan aldım tarifi ama ben sanırım şekerini biraz abartmışım..Buna rağmen çok lezzetli oldu...

Tarif de şöyledir ki:

Yaklaşık 1 yemek kaşığı margarinde 1 su bardağı irmik kavrulur.İrmiğin rengi değişince 2 su bardağı sıcak süt ilave edilir karıştırmaya devam edilir.2-3 dakika sonra da 1,5 su bardağı toz şekeri ilave edilip biraz daha kavrulur.Altı kapatılıp demlenmeye bırakılır.

Ben içine fıstık koymak yerine üzerine ceviz döktüm...Afiyet olsun...


Not:Anneee bu tarifi kullan eğer bir daha irmik helvası yaparsan...

1 Haziran 2009 Pazartesi

minik gündüz'den haberler...

4 mmlik bir bebeğin annesiyim;)Sağlıklı da bir anneymişim...Biraz önce doktor kontrolümüzden geldik.Herşey çok yolunda...10 günde bayağı büyümüş;)Önümüzdeki salı şayet bir sorun olmazsa miniğin kalbinin atışını duyacağız...Sihirli Eller 'in içinden geçen benim de hep içimden geçiyor ama hayırlısı hakkımızda..Gününde ve eli ayağı düzgün gelsin yeter..Şimdilik bu kadar...Bu aralar başınızı hamileliğimle ağrıtacağım..bunun için şimdiden özür dilerim ama nolur bana da hak verin;)

27 Mayıs 2009 Çarşamba

teşekkürler...

Herkese çok ama çok teşekkür ederim iyi dilekleri için..Eşim gececi olduğu için yine İstanbul'da ailemin yanındayım..Herkesi takip ediyorum ancak yorum yazamıyorum,vaktim olmuyor... bunun için özür dilerim...Herşey şimdilik yolunda...pazartesi kontrolümüz var tahlilller falan..Ama içimin nasıl değişik olduğunu size anlatmam mümkün değil..yanımda olduğunuzu hissettirdiğiniz için size tekrar tekrar teşekkür ederim...
Dolu dolu sevgimle....

23 Mayıs 2009 Cumartesi

İşte beklenen haber...

Yaklaşık 3 yıldır süren bekleyiş tatlı bir heyecanla sonlandı...Biz artık 3 kişiyiz evin içinde..Artık tam bir aileyiz...ayaklarımız yere basmıyor...Birazdan doktorumuza gidip detayları alacağız..Güz gözlü oğlum yada böğürtlen kokulu kızım yakın zamanda aramızda olacak...
TÜM BLOG CAMİASI DUYSUN..."BEN HAMİLEYİM ;)"

15 Mayıs 2009 Cuma

Truffle


Sizden birşey rica edebilir miyim?GERÇEK TRUFFLE TARİFİ NERDEN BULABİLİRİM?Bilginiz yada ilginiz varsa bana yardımcı olabilirmisiniz?Denemeye karar verdim ama o kadar farklı tarifler varki seçemedim içlerinden..Link paylaşımı da bana uyar..;)

Şimdiden çok ama çok teşekkür ederim...

11 Mayıs 2009 Pazartesi

gecikmiş bir mim...


Gülcan'a çok teşekkür ederim bu mimi pasladığı için... Aslında bu mimi geciktirmemem lazımdı ama İstanbul'da ailemin yanındaydım ve onların pcden bloggera ulaşamıyorum..Bunun için özür dilerim ilk başta...Şimdi konu benim daha öncede post yayınladığım bir özlem üzerineydi:SUSAM SOKAĞI...Evet çok özledik..Tekrar izlemek ve çocuklarımıza izleme şansını kazandırmak için bu konuyu atlamayın lütfen.Sesimizi duyuralım onlara..Yetkililer de farkına varıp tekrar bize kazandırsınlar bu muhteşem şovu;)
Yapılması gereken;
Bu konuyu bloğunuzda yazmak,
Bloggerlara bu mimi göndermek
bir de trt iletişim formuna link vererek herkesi mail atmaya yönlendirmek..

HERKESİ MAİL ATMAYA DAVET EDİYORUM...

BURAYA tıklayın ve istediğinizi yazın...
Beni takip eden tüm bloggerlara paslıyorum bu mimi..

kocaman bir teşekkür MAVİANNE'ye...


Maviannecim beni unutmadığını öyle güzel gösterdi ki bana.İçindeki sımsıcak notu haketmek beni öyle gururlandırdı ki..


Çok teşekkür ederim..Çok şık hediyelerin için..Ben de seninle aynı temennileri taşıyorum yüreğimde:Umarım uzun yıllar sürer dostluğumuz...Bir de senden özür dilerim postu yayınlamam uzun sürdü..

1 Mayıs 2009 Cuma

1 Mayıs...

Bayram bizim bayramımız yani eşim gibi işçilerin...Ama biz evde oturuyoruz..Canımızı yolda bulmadık diye içimizden gelmiyor bayram yapmak..Evde oturup hayret ve üzüntü içinde 1 Mayıs kutlama(!)larını izliyoruz.Bayram yapmak isteyenler tantana yapmadan çelengini meydana ve kazancı yokuşuna bırakıp gösterilen yerde eylem yapmaya gittiler..burada henüz bir hareket yok..polis uyarılar aldık sabah ama o kadar.neler olacak bakacağız..ama burda her yıl çok keyifli kutlanır bayramımız..çünkü nüfusumuzun önemli bir kısmı işçi zaten.yani aslına uygun olarak kutlanır..sorunsuz 1 mayıslar geçiririz...Bu arada Türk-İş başkanını mantıklı ve ılımlı yaklaşımından dolayı kutluyoruz...
TÜM İŞÇİLERİN VE EMEKÇİLERİN 1 MAYIS'I KUTLU OLSUN!!!!!

29 Nisan 2009 Çarşamba

Canımmm Moonish'den...


Nasıl mutlu ettin beni bilemezsin...Gözlük takmasam da en güzel şekilde değerlendireceğim gözlük kılıfını...Rujun kokusu şeker gibi ben onu dudağımda tutamam ki...Ayrıca kartlarına bakıp imreniyordum artık benim de var o güzel kartlardan...Herşey için çok teşekkür ederim...Dolu dolu sevgimle...

24 Nisan 2009 Cuma

ordan burdan şurdan

Uzun zamandır haber falan izlemiyorum..Canım haber almak istemiyor çünkü.Aynı şeyler dönüp duruyor..Ruh halim gibi hep kendini tekrar ediyor..Bu arada farkettim ki ruhum kendini yineledikçe bende size hep aynı şeyleri yazıyorum..bunun için çok özür dilerim..
Gülben Ergen UZUN YOL ŞARKILARI...Albüm gibi albüm olmuş..Favorim ise Çilekli (versiyon)..Gitar sesinin derini insanı içine çekiyor.Sonunda doğru dürüst bir albüm yapmış..Alkışlar ve tebrikler..
Hala bir arkadaş grubum yok..Hala tam gün evde yalnız takılıyorum.Sanırım korkuyorum artık insanlarla iletişim kurmaktan.Hele burdaki insanlarla daha da zorlaşıyor herşey..Asosyal olmak daha kolayıma geliyor.Tek uğraşım elimdeki etamin seccade..Nazo sayesinde başlayan etamin serüvenim kardeşimin çeyiz hazırlıklarına destek amacıyla seccadeye uzandı..
Geri dönüşüm olarak yayınladığım hani şu bebek eteğinden yaptığım cüzdan artık yok.bir yerde düşürmüşüm ne yazıkki bulamadım..nazardan mıdır;)
23 nisan için bile öyle hoyrat yazılar yazmışım ki kendime kızıyorum şimdi.Nedense herşey yetersiz geliyor.Endişelerim boyumu aştı.Bundan sonraki yaşamımızı eskiyi özleyerek geçireceğiz sanırım.(Şimdiden başladık zaten.)
Hani bir örgü battaniye maceram vardı.Ayça merak içindeydi ama ondan özür dilerim.Yayınlanamayacak kadar kötü oldu.Ben bu kadarını beklemiyordum.İçime sinmedi..O da evin en ücra köşelerinden birinde yerini aldı..Belki başka bir değerlendirme için tekrar yeryüzüne çıkar..(Hiç zannetmiyorum yaa)
Gelelim kızgınlıklarıma...
KENDİME KIZIYORUM...Güçlü bir kadın olmayı beceremediğim için..
BU ŞEHRE KIZIYORUM...Saçma sapan insanlarla beraber beni de kemirdiği için..
BURDA YAŞAYANLARA KIZIYORUM..İnsanlıktan nasiplerini almadıkları için..
DÜZENİ BOZMAYA ÇALIŞAN HERKESE KIZIYORUM...
HALA SÖZLEŞME ZAMANIMIZ BİTMEDİĞİ İÇİN İŞVERENE KIZIYORUM..Aylardır sadece %2-%3 zam için bizim cılkımızı çıkardıkları için.Bir de yetmezmiş gibi ikramiye sayısını da düşürmeye kalktıkları için.Zorla isyana teşvik ediyorlar..

Aslında yaşadığım için MUTLUYUM..Şükrediyorum Rabbime sağlıklı olduğum için...
Canım eşim yanımda olduğu için bana değer verip önemsediği için MUTLUYUM...
Ailem hayatta olduğu için hepsi sağlıklı olduğu için MUTLUYUM...
Baışımız sokacak bir evimiz olduğu için o evi yuva yapabildiğimiz için MUTLUYUM...
Düşünüp konuşabildiğim için,fikirlerim olduğu için MUTLUYUM..
Okunduğumu bildiğim için MUTLUYUM...

22 Nisan 2009 Çarşamba

BAŞLIKSIZ...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı!

Aslında yazmak hiç içimden gelmiyor ama nedense kendimi bu konuda borçlu sayıyorum...Ben yazmaktan sanırım sizde okumaktan sıkıldınız.Ne yaparsak yapalım ne dersek diyelim herkes bildiğini okuyor.TUTUN ARTIK ŞU CUMHURİYETİN ELİNDEN...TERÖR ÖRGÜTÜNÜ SAVUNANLAR UTANMADAN EYLEMLER YAPARKEN,KIZLARIMIZIN VE BÜTÇESİ MÜSAİT OLMAYANLARIN OKUYUP İLERLEMESİNİ SAĞLAYACAK DERNEKLER LEKELENİRKEN,BİR YERLER KAZINIRKEN,ÇOCUKLARIN ELLERİNE TAŞLAR TUTUŞTURULURKEN,İKİ KURUŞA SATIN ALINIRKEN BAYRAM NİYE SEYRAN NİYE...NEYİ KUTLUYORSUNUZ???NİCE ZAHMETLE AÇILAN MECLİSİN İÇİNDEKİLERİ MUTLU ETMEK İÇİN Mİ???ÇOCUKLAR DA AÇILAN MECLİS DE TEHLİKE ALTINDAYKEN NE İÇİN BAYRAM YAPILIRKİ???????????BAYRAM YAPMA ZAMANI DEĞİL ÇALIŞIP BU ÜLKEYİ KURTARMA ZAMANI...

Kusura bakmayın ama artık bu ülkede iyi birşeylerin olması bir avuç insanın elindeyken ve bu insanlar susturulurken çalışmaktan başka birşey elimizden gelmemeli.Yılmadan usanmadan..Anne-babalardan tek ricam var:Nolur çocuklarınızın zehirlenmesine izin vermeyin...
Aklınıza şu gelebilir:yani Gündüz bu ülke işgal altında mı da bu kadar siyah bir yazı yazdın?
Bence evet..bu ülke işgal altında,demokrasiden haber alınamıyor ve bu ülkeye bir Atatürk daha gelmediği sürece Kurtuluş Savaşı'ndaki başarı da gösterilemez..Sadece bedensel savaş olmaz ki..Psikolojik işgal var ortada...
(Bayramınızı zehir ettiğim için çok özür dilerim!!!)

16 Nisan 2009 Perşembe

ATATÜRK İÇİN ATATÜRK'E DAİR..




Düzgün siyasetçi,iyi bir diplomat,geniş bir bakış açısı ve en önemlisi insan...Unutulmadan sürekli büyüyerek anmak..Ama anarken de onun adına birşeyler yapmak..Herşeyden önce 6 temel maddeyi ve yapılan devrimleri devam ettirerek yolunda yürümek..Sahip çıkmak anılarına var ettiklerine...Eserlerine toz kondurmamak..İşte sağlam bir Atatürkçü olmak için gerekenler...


Atamızın elinden,yüreğinden,yaptıklarından tutmalı..bırakmamalı hin fikirli cahil ve şeriatçı düzene...


Ahhh Atam bir uyansan da görsen rezilliği...Minik bir grubun nasıl susturulmaya çalışıldığını...Hepsinin cezalarını o güzel ellerinle versen...


ATATÜRK İÇİN YAPILAN BLOG HAREKETİNE SEVEREK KATTIKLARIMDIR...

13 Nisan 2009 Pazartesi

çydd

yazık yaaa...çağdaş yaşamı destekleme derneğinin günahı ne.bizim bilmediğimiz neler dönüyor.bu güne kadar Türkan saylan için en ufak kötü haber çıkmamışken..biz artık neye inanacağız.bu kadar karalama yetmez mi..bu ülke 24 saat izlenen devlet kontrolünde olan bir yazarı apar topar gece yarısı içeri alıp sabahına da bırakıyor...Kariyerini yeni tamamlamış temiz birini alıp lekemekten başka ne işe yarayacak bu süreç..

11 Nisan 2009 Cumartesi

blog ödülleri 2009

Daha dur bakalım ne kadardır bloggersın ki ödül arıyorsun bir de...Ama şansımı denemekte kararlıyım:) Kişisel bloglar kategorisine kaydımı yaptım ancak ne yazıkki daha oy alamadım...olsun can sağlığı deyip sonucu bekleyelim.Bu arada ben bu oylama sistemi kullanılan her yerde oldukça sanssızımdır ama her seferinde yaptığım gibi yine deneyeceğim...
P.S. bu yazı oy istemek için değil tamamen haberdar etmek için yazılmıştır;)

7 Nisan 2009 Salı

ufak bir rica...

SİZDEN SAYFA SONUNDAKİ KISA FİLMİ İZLERMİSİNİZ DESEM,İZLEDİĞİNİZE PİŞMAN OLMAYACAKSINIZ DESEM BENİM İÇİN HATTA ÇOK İLERİ GİDEREK İNSAN OLMA AYRICALIĞINI FARKETMEK İÇİN 9 DAKİKANIZI AYIR MISINIZ?BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ SAYFADAN ULAŞAMAZSANIZ EĞER...

6 Nisan 2009 Pazartesi

bir geri dönüşüm daha...


Aslında minik kuzenimin oyuncak bebeğinin eteği olan bu kumaş şimdi benim bozuk para cüzdanım oldu...Ehh güzel de oldu sanırım...

geri dönüşüm...


Yine İstanbul yine yeni bir proje...Kardeşimin elinde sert kapaklı bir defter vardı...Buralardan ona leopar desenli bir kumaş aldım...Yapıştırıcıyla defteri kapladık...Yeşil kaplı olan da ucunda firma baskısı olan bir polar atkıdan oluştu..İnsanın elinden bırakmak istemeyeceği iki tane defter oldu..Leopar desenli olanı dışarıda oldukça yüksek rakamlara satılmaktaymış.Ama bize sadece 8 Tl'ye maloldu...Bu arada lila puantiyeli örtü kardeşimin odasındaki tülün artan parçalarından annem tarafından pullanmasıyla ortaya çıktı..bu da ek bilgi olsun:)

31 Mart 2009 Salı

işte budur....


İnsanligin ilk varoldugu dönemde , adamin biri şeytanı yakalamaya karar vermiş.Ancak bunun için 40 yıl Tanrı'ya ibadet

etmesi gerekiyormuş. Karısıyla , dostlarıyla ve bütün dünyayla ilişkisini kesmiş, kendisini ibadete adamiş.40 yıl sonra Tanrı ,

ibadetinin karşılığı olarak ona ağzı kapalı bir şişenin içinde şeytani sunmuş.Artık özgürmüş adam.
Dünyada neler olup bittigini görmek, nelerin değistiğini öğrenmek için sabırsızlanıyormuş. şişeyi karısına teslim etmiş, ona

iyi sahip olmasını söylemiş ve dışarıya çıkmış. Kadıncağız seytanı çok merak ediyormuş.Ve merakına yenilip şişenin ağzını açıvermiş... Açar açmaz da şeytan şişeden firlayıp çıkmış ve gülmeye baslamış. Merakına engel olamadın ve kocanın 40 yıllık emeğini boşa çıkardın ' diye alay etmiş kadınla.
Yok canım ' demiş kadın. 'Sen hiç o şişenin içinde olmadin ki

'Nasil olur? ' diye haykirmis seytan. 'Sen de gördün...şişeden çıktım ben ! '
'Hiç o şişenin içinde değildin, inanmıyorum buna. Nasıl küçücük şişeye girebilirsin ki? ' Kafası atmış şeytanın . 'Gireyim de gör ! demiş ve yeniden şişenin içine girivermis. işte böyle...Adamın şeytanı hapsetmesi 40 yılını,kadının ise yalnızca 5 dakikasını almış.
şeytan da şöyle isyan etmis Tanrı'ya : 'TANRIM , MADEM KADINI YARATACAKTIN , O ZAMAN BENi NEDEN YARATTIN ?

30 Mart 2009 Pazartesi

yerel seçimler...

İnsanın seçmediklerinin başında olması kadar garip bir his var mıdır acaba?Demokrasi yaşanmıyor...Hediye dedikleriyle demokrasiyi satın alıyorlar...Yazmamak için kendimi çok zor tuttum.Susmak aslında iyi gelir gibi geldi.Ama olmadı...Tutamadım içimde yoksa içimde patlayacaktı....Ben Hiçbir yarar görmediğim bir belediye istemiyorum.3-4 yıldır Gebze'de yaşıyorum.Ama hala ayakkabılarım çamurlanıyor.Caddeler,sokaklar hep tozlu topraklı.Yollarda çöp kutuları olmadığı için eve geldiğimde çantamdan ve ceplerimden çöp ayıklıyorum.Burada bir sinema bile yok.Tiyatro açıldı ama oyun yok..Oyunları hazırlamadan açıverdiler...Sinema için de söz verdiler!!!!!!!!!!!!Daha önce size Eskihisar la ilgili yazımda bahsetmiştim.Birde böylesi bir durumu vardı belediyenin...Eskihisar sevdam yüzünden peşine düşmemiştim..Ama hata yaptığımın da farkındayım..Mekan açmakla olmuyor ki bir de o mekana sahip çıkıp müşteri memnuniyeti sağlamak lazım...Artık söndürelim tüm ampülleri ki güneş ışığı içimize işlesin....

19 Mart 2009 Perşembe

teyzesinden ilk hediye...


Kardeşimin arkadaşının bebek beklediğini söylemiştim.İşte minik bebeğe ilk hediyem...Cinsiyeti belli olmadığı için böyle birşey çıktı ortaya...

17 Mart 2009 Salı

dikkate alınırsa şayet...

10 dakikada bir geçen seçim otobüsleri,çirkefçe birbirlerine atılan çamurlar,sen yapmadın ben yapacağım tiratları,hediyenin büyüyen boyutları,tekelleşen zihniyetler...29 Mart sabahına kadar devam edecek olan tantana...Tüm okuyanlardan rica ediyorum ki mührü basmadan önce 2kere hatta 10 kere düşünün...Sen değil ben değil o halde kim?Sokakta iki kişiden birinin yalan söylediği bu toplumda tekrar tekrar düşünmeye çağırıyorum sizi.Bilinçsizsiniz demiyorum sakın yanlış anlamayın...Sadece daha da dikkatli olun lütfen diyorum...Elimizde bize ait olan tek şey mührümüz.Onu da zayi etmeyin n'olur!!!!!!!

8 Mart 2009 Pazar

İki Büyük Gün Adına...

Din işi vicdan işidir ama aleni olan bir gerçek var ki o da Hz.Muhammed'in kutsallığı...Büyük bir zaferdi aslında kazandığı.Ve bu büyük zaferin büyük kahramanı için dualar edilecek bu gece.Hiç yaşlanmayan için yaş günü kutlanacak....Bu kutsal gecenin hepiniz için hayırlara kapı açması dileğiyle kandiliniz kutlu olsun...

KADIN OLMAK....En zor işlerden biri belki de.Her yerde erkeklerle başa çıkmak,evin yükünü sırtına almak,herşeyi enine boyuna tartıp karar vermek,doğum yapmak,emzirmek,çocukların tüm alfabesinden sorumlu olmak,aylık periyodlarla ağrı çekmek,laf yemek,erkekler sayesinde yaşanılmaz kılınan hayatı inadına yaşamak ve arta kalan zamanlarında kendini şımartmaya çalışmak...Bu kadar görevle yeryüzüne indirilen kadınların kadınlar gününü tüm kalbimle kutluyorum...

Kadın olmaktan herşeye rağmen gurur duyuyorum....

5 Mart 2009 Perşembe

Veeee bitti.....

sevgili blogdaşlarım:)
30 aralıktan beri diş polikliniğine yapılan seferlerimiz bugün itibariyle kaldırılmıştır.6 ayda bir tek seferlik gezilerimiz vardır..Saygılarımızla...

4 Mart 2009 Çarşamba

benden,bizden

Evham denilen illetten kurtulma azimini içimine versin diye Rabbim dua ediyorum...Basit bir sorunu en kötüye götürecek kadar evhamlıyım.Ciddi bir terapi almanın zamanı geldi.Eşim gececi olduğu için yalnızlıktan saçmaladım dün gece.Basit bir rutin kontrolü en olmaza kadar götürdüm.Hatta bu işe annemi ve eşimi de karıştırdım.Şimdi bundan utanıyorum..Valla..

"Melekler Korusun" yeni favori dizilerimden.İnsanın içini rahatlatıyor.Oldum bittim severim zaten romantik komedileri.Bu dizi bana iyi geliyor.26 yaşımda olmama rağmen bana çok yakın geliyor:)

Oscarlık filmleri izledim."The Reader" dışında.Milk ağır işlemesine rağmen Milyoner'den daha keyifli.Ama Milyoner'in finali haylice hoştu.

Battaniyem bitmek üzere.Son birkaç karesi kaldı.Bu arada biter bitmez yayınlayacağım.

Maviannecim;mektubun yoldadır.Bir hafta içinde elinde olur sanırım...

Bir de kardeşimin arkadaşının anne adaylığı haberini aldım.Bu benim için öyle büyük bir heyecanki.TEYZE OLUYORUM TEYZEEEEE.....

Battaniye bitince sıra minik yiğenime birşeyler örmek var...Bol bol ciciler yapıcam ben ona.Teyzesinin kuzusu yer onun yanaklarını:)

2 Mart 2009 Pazartesi

Sevgili Mavianne'ye


Hediyelerin için,içten sözlerin için,düşündüğün için,atlamayıp değer verdiğini gösterdiğin için çok teşekkür ederim...Geri dönüşü yakın zamanda olacaktır...Hoşuna gideceğini düşündüğüm bir sürprizle...:)Magnet yeşil renk hakim mutfağıma adaptasyonunu kolaycacık sağladı.Buzdolabının üzerinde yerini aldı...Anahtarlık da eskiyen ve yenilenmeyi bekleyenin yerini aldı...Kelimelerin de içimi ısıttı..Çok teşekkür ederim...

23 Şubat 2009 Pazartesi

... 2

Hepinize,yorum bırakıp beni hafifletmek isteyen herkese çok teşekkür ederim.Hafta sonumu ailemin yanında geçirdim.Oldukça iyiler...Kardeşim ateşinin çok yükselmesi ve gribinin hafiflememesi sebebiyle tetkik randevusunu kaçırdı.Yenilemesi için biraz daha toparlanmaya ihtiyacı var..Ama grip sebebiyle burnundaki çatlak ona rahat vermedi.Şimdi önemli olan o.Önce burnundakini halledip sonra tahlil yaptıracak.Ama en azından evde durum sakin.En azından yatmıyorlar.Onlara iki günlük hemşirelik,gündelikçilik ve ahçılık görevimi tamamlayıp geldim.Ama hala aklım onlarda...Allah bir daha yatırmasın inşallah...Bende durum daha iyi.Grilik dağılmaya başladı..Silkinip toparlanmadan olmayacağnı anladım...Ne demek gri dimi yaa...Camı açtım derin bir nefes aldım...beynimi oksijenle doldurdum artık daha sağlıklı düşünebiliyorum...
HEPİNİZE GÖNÜLDEN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM....
MOONISHcim;
Durum aynen yukarıda anlattığım gibi...İlgine ayrıca teşekkür ederim:)

18 Şubat 2009 Çarşamba

...

Çok garip bir hava var evimizin içinde.Sıkıntılı,kasvetli...Kendimi hasta hissediyorum ama hasta değilim.Dün gece garip rüyalar gördüm.Şahıs tutmadı ama olay tuttu.Rüya görmekten korkuyorum şimdi.Ailemin ziyaretinin bitmesi aslında en çok sıkıntıyı yaratan.Bir de kardeşimin hasta olması....Kıyamıyorum ona.Uzak olunca da canım daha da çok sıkılıyor.Basit bir grip aslında ama çabuk kilo alması,mide yanmaları ve ağzına acı su gelmesi semptomları olunca doktorunun guatrdan şüphelenmesi canımı sıktı.Bizde aile öyküsü olan bir rahatsızlıktı.Babam uzun zaman önce bu sebepten bir operasyon geçirmişti,annemin de hareketsiz bir nodülü vardı.Ama ben kendimde olmasını bekleyip sık sık tetkik yaptırıyordum.Şimdi kardeşimde olması canımı daha çok sıktı.Sanırım ruhsal sıkıntılarım nedeniyle tedavisi olan bir hastalık bile gözümde büyüyor.Kusura bakmayın ama bu aralar koyu gri ruhuma sahip çıkamıyorum.Hayattan umut kesmesemde griyim işte.Gerçi karamsar biriyimdir ama bu aralar biraz daha koyu karamsarlığım....
Dinlediğiniz için teşekkür ederim...Başınızı şişirdiysem hakınızı helal edin....

10 Şubat 2009 Salı

kayıp....

Bazı hekimler vardır ki kullandıkları bir kelimeyle hastasını öylesine rahatlatan...Dert edindiklerimizin aslında dert olmadığına ikna eder.Gerçek bir operatör olduğuna iyi bir hekim olduğuna ikna olursun.Hasta psikolojisi bilir.En mantıklı en masrafsız en ideal çözümü önerir.
Öyle bir hekimimiz vardı hayatımızda.İkna eden rahatlatan...Eşimin operasyonunu üstlenmiş oldukça da başarılı bir operasyon geçirmişti.Telefonda sorularımızla deli etmemize rağmen evhamımızı oldukça olgunlukla karşılamış hep sevimli cevaplandırmıştı sorularımızı.Tatil günlerinde bile...Kontrol zamanımız çatınca her zamanki gibi arayıp detay verdik,detay aldık...Ama kocaman bir farkla...Sararmış bir yüz,kemoterapi nedeniyle dökülüp tekrar çıkmaya çalışan saçlar,naif bir beden...Evet ne yazıkki doktorumuz mide kanseriydi.İşe başladığı ilk gün tesadüf eseri ilk hastası bizdik.Geçenlerde sağlığını sormak için cep telefonunu aradım.Kapalıydı.Sonra muayenehanesini(çünkü sekreteri muayene telefonlarını ev telefonuna yönlendirdiklerini söylemişti) en son da çalıştığı özel hastaneyi...Keşke aramasaydım...Bu dünya ona dar gelmişti.Sonsuzluktaydı artık.Bu yazı da benim ona bir vefa borcumdur...
"Hamdullah Hocam ruhun nur dolsun....Sana huzur borçluyuz...Hakkını helal etmişsindir umarım...

7 Şubat 2009 Cumartesi

eskimiş bir blue jean iken....


Yine İstanbul gezisi...Yine kardeşimin cin fikirlerinden biri.

Elindeki bozuk para cüzdanı artık kullanılmaz hale gelip hurdaya çıkınca benden yenisini yapmak için destek istedi.İşe koyulduk.Beraber desen beğendik.Boncuk seçtik.Geriye kalan benim elimden çıktı.Yine el emeğiyle.En yakın zamanda paraya kıyıp bir dikiş makinası almak lazım.Olmuyor böyle parmaklarım deliniyor.Ama yine değdi onca emeğe...Kardeşim en eski blue jeanlerinden birinin paçası işe yaradı.Atmamanın faydalarını da öğrendik beraberce.Beğenilerinize sunulan bir yapıt daha....

3 Şubat 2009 Salı

Cafe Sığınak...



Caferağa mah. Muvakkithane cad. No:30 K:4 Kadıköy/İstanbul


Yukarıdaki adres dersane yıllarımın en değerli mekanlarındandır.Geçen yaz gidebilmiştik eşimle en son.Hani daraldığınızda nefes almak,bir bardak sıcak birşeyler içmek için kaçacak bir yer ararsınız ya "Sığınak" benim için öylesi bir yerdi.Kimseye adresini vermezdim.Kapalı kalsın diye.Kıskanırdım ben olmadan oraya giden tanıdıklarımı o yüzden pek anlatmazdım.Önceleri o büyük mekana beraber gittiğimiz daha doğru tabiriyle elinden tutup götürdüğüm insanlar kendini benim gözümde değerli olduğunu bilirdi.Çünkü çok değer vermediğim insanları götürmezdim.Sadede geliyim:Pazar günü oaradaydık kardeşimle.Mis kokan filtre kahve,aromalı sıcak çikolata ve çay finaliyle...Oldukça da makul fiyatlı mönüsü var..Bir de faldan hoşlananlar için kahve falı hediyesi var...Paylaşmak istedim.Galiba artık eskisi kadar kıskanmıyorum "Sığınak"ı...Ama hala çok seviyorum...Hala huzur veriyor....

30 Ocak 2009 Cuma

bir uydurmasyon daha...


Bir ahbabımızın önerisiyle bayatlamış bazlamalarımı değerlendirdim.Bazlamalar çoğu markette (mesela Mopaş'ta) ikili paket halinde satılıyor.Tepsisini yağlamaya gerek olmadan bazlamaları yerleştirdim.Üstüne ketçap sürdüm.Salam,yeşil zeytin,doğramnış kırmızı biber ve rende kaşar ekledim.En son kekik serptim.Ortaya resimdeki çıktı.Şiddetle tavsiye ederim...

28 Ocak 2009 Çarşamba

Teşekkürler...

Blog yazmaya başladığım zaman endişeliydim.Hatta ilk yorumumu Şekerpasta'dan alınca sevinçten çılgına dönmüştüm.Sevincimden kaybolan en ufak bir parça yok.Hala heyecanlanıyorum ama değişen tek şey var:artık başka bloggerlarla da yazışıyor olabilmem.
Bu yüzden hepinize çoooookkkk teşekkür ederim.Beni aranıza kabul ettiğiniz için,dikkate alıp okuyup yorumladığınız için...
Annem kızardı ufacık yerde kendine bir arkadaş bulamadın diye.Artık her yerden arkadaşım var.Hatta yurt dışından bile.Sanal da olsa,göz temasıyla konuşamasam bile bir sürü arkadaşım var...Kim bilir belki birgün reelde de görüşürüz...Ama inanın o gün benim için çok özel olur...

27 Ocak 2009 Salı

mim...

Pillicadı'ya beni mimlediği için teşekkür ederim...Mim konusu "keşfettiklerimiz"...
İşte keşiflerim...
#Yaşadığım yerin eskiden yaşadığım yere uzak olmadığını,
#Canım Ailem dizisini,
#Yarım kalan işlerimin çok olduğunu,
#Diş hekimi koltuğundan aslında çok korktuğumu ama iyileşmeye başladıkça rahatladığımı,
#Sebzelerin beşamel sosla daha bir yenilebilir olduğunu,
#Saçlarımla başa çıkabildiğimi,
#Evde giymeyi unuttuğum kıyafetlerimin olduğunu,
#Sevmediklerimin sevdilerimden çok olduğunu,
#Çok istememe rağmen anne olmaktan korktuğumu,
#Pasta yapmaktan hoşlanmadığımı,
#Sağlığıma yeterli özeni göstermediğimi,
#Dostumu arkadaşımı düşmanımı bilmediğimi,
#Blog yazmanın keyfini
keşfettim....
Tuğba'nın Dünyası keşiflerini paylaşmadıysa beklerim....

İşte bu da hediye niyetine (her ne kadar malzemesini kardeşim alsa da:))yaptığım bilekliğin kutusu:) Boyner'e de teşekkür ederim mandalı için:)

kardeşceyizime:)


KARDEŞİMMM...Sonunda bitti ama biraz yordu.Papağanını takmak için bayağı uğraştım.Ama değdi.Güzel oldu.Bu arada Ayçacım ben bu fotoğraf işini tripod alana kadar erteledim.Flu çıkıyor elde olunca:)

26 Ocak 2009 Pazartesi

Ordan burdan serisine yeni bir yazı...

Ortalık nedense biraz karışık.Artık tüm toplu taşıma araçlarında her an bir uygulamayla karşılaşabiliyorsunuz.Pat diye bir iki polis araca binip kimlik kontrolü yapabiliyor.Temiz onayını alan yolcu da rahatlıyor.Bu arama tarama ne zaman bitecek.Neler oluyor neler bitiyor bir anlasak...
Yaşadığım yerin merkezinde Gazze'ye yardım çadırı açıldı.Herkes birşeyler yapmaya çalışıyor ancak ben bu konunun oldukça kullanıldığını düşünüyorum.Herkes bu işin üzerinden rant sağlamaya çalışıyor.Zamanında adı gerekmeyen bir grubun yardım amaçlı ceplerinde indirdikleri göz önünde durursa insan yardım etmeye bile çekiniyor.Ben bu konuda biraz gaddarım.Tamam kabul bebeklerin ölümleri oldukça sıkıcı bir durum.Ancak "Hamas" bir terör örgütü.Filistin'de sözü geçen bir grup.Biz Filistin'e destek vererek acaba terör örgütünü mü destekliyoruz.İsrail'i protesto için seçtiğimiz metot da çok ters.Markalar protesto ediliyor.Yahudi markaları diye afiş afiş bağırdığımız markaların fabrikalarında binlerce Türk çalışıp onlardan para kazanıyorlar.Aslında biz kendi vatandaşımızın maaşını protesto etmiyor muyuz?Eğer birşeylere karşı duracaksak bu vatandaşımızın maaşları olmasın.
Issız Adam..Sonunda izleyebildim.Çağan Irmak yine yeteneğini konuşturmuş.En güzel yorum susmak ve hüngür fişek ağlamak olur bu film için.
Örgü parçalı battaniyemin henüz çok başındayım.81 parçanın daha 12 parçası bitti.Sabır artık. :)
Kitap okuyamamanın eziyeti var üzerimde.Kızıla Boyalı Saçlar bitmedi.Bitmiyor.Böyle giderse de bitmeyecek.
Çarşamba yine İstanbul yolum var.Ama bu kez günübirlik.Bu bile yeter :)

İstanbul dönüşü...


Bir kaç gündür İstanbul'daydım.Tüm çağrılarıma annemin ses verememesi nedeniyle ufak bir sırt çantasına birkaç eşyamı alıp İstanbul'a gittim.Bu arada yanlış anlaşılmasın annemin elinde olmayan nedenlerle kızının çağrısına kulak veremedi.(Annemi haksızlığa uğratmayayım diye açıklama ihtiyacı hissettim.)

Kardeşimle gezilerimizden pembe kendinden yapışkanlı kağıt aldık.Evdeki ayakabı kutularını kaplama modasına yeni bir örnek yaratalım dedik.Biraz inatçı bir yapışkanı olmasına rağmen alnımızın akıyla çıktık.

Aslında asıl işi üzerindeki süsleri tasarlayarak kardeşim yaptı.Kutulardan biri tokalarını koyduğu kutuydu.Ben kutuyu kaplarken o da içini düzenledi.Atılacak kıvama gelmiş tokaların işe yarar kısımlarını da kutuların üzerlerinde değerlendirdi.

Beğenilerinize sunulur....

20 Ocak 2009 Salı

kime niyet kime kısmet...


Eşime montlarıyla uyumlu bereler örmüştüm.Sıra bendeydi.Altından kalkamayacağımı düşünüp vazgeçmek üzereyken hırs yapıp bitirdim.Kar deseni yerleştirmek istiyordum çünkü.Bu işi yani örnekli örgü işini en iyi annem becerir.Ama bu kez bende denedim.Sonuç mu?Tam bir fiyasko.Çünkü kendime diye ördüğüm bere ölçüp biçmeme rağmen küçük geldi:( sanırım eşimin yiğenine hediye gidecek.Dedim ya kime niyet kime kısmet...
Resimdeki bere benimDİ.... :(
Gerçi sevindireceğim bir yere gidecek ama...

19 Ocak 2009 Pazartesi

Vişneli Cheesecake


İlk kez denedim ama sonuç kötü olmadı.Bitti en azından..:)

Altına 2 paket un haline getirilmiş burçak bisküviyi 150 gr yumuşak margarinle yoğurdum.Kasnaklı kalıbın içine yerleştirdim.Sonra üstüne 3 yumurta,1 su bardağı toz şeker,1 paket vanilya,1 su bardağı yogut ve 1 paket labneyle hazırladığım harcı döktüm.30-35 dakika pişirdim.Ilındıktan sonra kalıptan çıkarmadan dolaba koydum.Üstüne 1,5 kase dondurulmuş vişneye yarım su bardağı şeker ilave edip pişirdiğim sosu soğutup rondodan geçirip döktüm.Eksikleri vardı.Yenilenmiş hallerini de deneyeceğim...


Ayçacım resim olmuş mu?Ne yalan söyliyim benim çok içime sindi.En azından önerilerin sayesinde çok uğraşmadım.Tekrar teşekkür ederim....

canım kardeşlerimle haftasonu...



Kardeşim ve arkadaşı cumartesi konuklarımdı.Kuzenimi ve kuzenimin arkadaşını da davet etmemle şenlendi masamız.Ardından diğer kuzenlerim ve teyzem geldi.Yine annem yoktu birtek:( Anneeee bu aralar beni ihmal ediyorsun sen galiba...Telefondaki ısrarlarıla kalmayıp buralardan da yakarıyorum sana.SENİ ÇOOOOK ÖZLEDİM BEN...Sabaha kadar süren sohbetin ardından manevi kardeşimin (ki kendisi kardeşim yegane arkadaşıdır:)) eşi pazar sabahı kahvaltısına geldi.Aslında bizimki kahvaltıdan çok brunch oldu.Ama çok keyifli bir haftasonuydu.Hepsine sonsuz teşekkürler...

Pazar soframız..

13 Ocak 2009 Salı

....

Tanrısal bir gizem,umulmadık bir afet yada aniden kulağa çarpan zamansız bir melodi...Ne koyarsan koy adını yine sana çıkar hissettiklerim,yine sana çıkar sevdam...Gem vuramayacağım kadar hırçın,bir kedi kadar uysal,Everest kadar yüksek ve bir o kadar derin.Yağan yağmur yüreğimin en derinine düşüyor.Sonra yüreğim üşüyor.Sonra sen geliyorsun karanlığın en koyusundan.Sımsıkı sarmalayınca beni ne üşüme kalıyor yüreğimde ne hıçkırıklarım.Sıyrılıp gidiyor tüm kötülükler ruhumdan birer birer.Amaçsızca çırpınan martım umuda yolalmaya başlıyor...
İyi ki varsın koca yürekli sevdam...İyi ki hep yanımdasın aydınlığım...

9 Ocak 2009 Cuma

120...


Film sezonunu kesin olarak açtık.Teyzem ve kuzenlerimle sıcak çay,cips ve tatlı eşliğinde...Öneriyle alınan filmden arta kalan gözyaşından başka birşey olmadı.Bu ne yaaa....Ermeni soykırımını destekleyenler bence bu filmi izlemeden kesin karar vermesinler.Ölümse eğer dertleri,kan davasına çevirmekse dertleri bizim yerde kalmış nice kanlarımız var.Kayıpsa savaşta normal olan aslında.Ortada savaş varsa her ne kadar istemsekde kayıp olabilir.Yahudiler şimdi Filistini kırarken,bu keşmeşin içine Lübnan da karışırken,Ortadoğu kan gölüne dönerken,Ermeniler soykırımla oturup kalkarken istemiyorum ben AB'yi de modernizmi de avrupailiği de...Bu konuya doğru salan bu filmi izlemediyseni izleyin.Şimdi onlar kadar cesaretli mi çocuklarımız?Ya da doğru olan onların cesareti mi?

Hiçbir zaman milliyetçi olmadım.Hiç Türk olmadım.Hep Türkiyeli'ydim ben.Hala da öyleyim.Osmanlı'yı da kendime ait görmüyorum.Ben cumhuriyet genciyim.Atatürkçüyüm...(Syasi propaganda olarak algılanmasın nolur)

Bu film bir kez daha hatırlattı Cumhuriyet uğruna dökülen kanları....

Violet'e geç kalmış ziyaret...



Geçenlerde geç kalmış bir ziyareti gerçekleştirebildim.Kardeşimle beraber gittik.Ama yanlış durakta indiğimiz için arkadaşının eşi bizi kaldığımız yerden aldı.Çok sıcak bir dükkan olmuş.Kahvaltımızı ettik.En çok resimdeki(altta) hırka ve organik çıtçıtlı bodyler dikkatimi çekti.Kazancınız bol olsun canım kardeşim ve sevgili eşi...
NOT:resimler KARDEŞİM'e aittir:)

7 Ocak 2009 Çarşamba

bir an önce bitmesi dileğiyle...

Eşimin diş tedavisi bitince sıra bana geldi.Keşke gelmeseydi.İşe çekimle başladı hekimim.Oldukça profesyonel bir hekimim var ama buna rağmen 2 gündür canıma okuyan ağrım var.2-3 aylık sürecin en başında olmamıza rağmen şimdiden bezdim.Yarın bir randevum daha var.Haftaya da 3gün poliklinikte geçecek.Ayyy ben galiba ilk kez diş hekimi koltuğundan korkuyorum..Çünkü dün canım çok yandı hala da yanmakta.
Hekimimin gereksiz gördüğü,karşılığı olmayan yani işe yaramayan bir dişimin iptaline karar vermesi üzerine yaşanan bu acı umarım çabuk diner.Yarın bir an önce bitmeli.En azından ben bitmeden...Bana şans dileyin LÜTFEN...

6 Ocak 2009 Salı

katılmamak elde mi?

Yılbaşında ölen 7 çocuk üzerinden yaptığınız haberleri kınıyoruz. Yaşları 19 ile 23 arasında değişen, hayatlarının baharında 7 çocuğun doğal gazdan zehirlenerek ölmelerini, alkole, uyuşturucuya, ahlaksızlığa, Filistin’e bağlamanız akıl alır bir şey değil ve hiçbir şekilde dine ya da insanlığa sığmıyor. Kimse Filistin’de çocuklar ölüyor diye sevinmiyor. Hiç kimse Kuran kursu yıkılıp da altında can veren çocuklara sevinmiyor. Kimse depremde ölen binlerce cana sevinmiyor. Ama siz, resmen “ölümü hak ettiler, kendi suçları” demeye getiriyorsunuz ve işin esas sorumlularının aranmasına engel oluyor, olaydaki ihmalin göz ardı edilmesine sebep oluyorsunuz. Yılbaşı kutlaması ya da değil, alkollü ya da değil, hatta inançsız ya da değil, hiç kimse böyle bir ölümü hak etmez.Siz kan üzerinden propaganda yapıyorsunuz, sizler resmen ölümü, tecavüzü meşru kılma çabası içerisinde suça davetiye çıkarıyorsunuz. Cahil, saf insanlara “birisi alkol alıyorsa, ölebilir” mesajı veriyorsunuz. Ne yaptığınızın farkında mısınız? Sitelerin kapatıldığı, içkinin yasaklandığı, porno zina tartışmalarının yaşandığı şu günlerde siz ahlak bekçiliği yapıp, ona buna laf atarken, bünyenizde bir yazar başkasıyla evliyken, yaşı reşit olmamış bir kızla sevişiyor ve siz iki yüzlüce bunu savunabiliyorsunuz. Başkalarından beklediğiniz ahlak sizde nerede? Hangi ahlaktan bahsediyorsunuz siz gerçekten? Alkolün, yılbaşı kutlamalarının ahlakımızı bozacağını söyleyen sizler, şu yaptığınız haberlerle ahlaksızlığın dik alasını yaptığınızın farkında değil misiniz gerçekten? Siz suçlunun kimliğine bakmadan suçlamayı, mazlumun kimliğine bakmadan onun yanında olmayı öğrendiğiniz zaman gerçekten “iyi” olacaksınız oysa, bu tavrınızla ise sadece kötüsünüz, kötü kalplisiniz, sizin için bir şey ifade edecekse ‘cehennem’liksiniz. Toplum huzurunu bozmak suçundan size dava açılması en büyük dileğimiz. Zira siz toplumu bölüyorsunuz, uçurumlar yaratıyorsunuz, şiddeti körüklüyorsunuz, insanları tahrik ediyorsunuz. Perişan olmuş 7 ailenin acısına, hayattaki en büyük acıyı yaşayan o ailelere, umarsızca nanik çekiyor, onlarla dalga geçiyorsunuz. “Filistin’de ölenleri düşünün, bunları değil” diyorsunuz. Oysa o ayrı bir şey, bu ayrı. İnsan eğer içinde insan sevgisi taşıyorsa, her iki olay karşısında da acı duymayı, saygı duymayı bilir. Biri diğerini engellemez. Ama maalesef, sizin insanlığınız ölmüş ve başkalarınınkini de öldürmek için elinizden geleni ardınıza koymuyorsunuz. O çocuklar alkol mü aldı, esrar mı içti, seks mi yaptı bilinmez. Önemli de değil. ölüm sebepleri bunlar değil çünkü. Doğal gaz sızıntısı sizi de uykunuzda yakalayabilir çünkü. Ayrıca, bu insanlar fahişe de olabilirlerdi, alkolik de, uyuşturucu bağımlısı da, hatta sizin için en kabul edilemez şey de olabilirlerdi: bir kafir! Ne olursa olsun, ölüm ‘yaşasın, hak ettiler’ denecek bir şey değildir. Bunu demek katillere icazet vermektir. Size göre alkol alan birinin, açık giyinen birinin, kızlı erkekli aynı evde bulunan birinin, bir katilden, bir tecavüzcüden daha ahlaksız olması ne kadar acı. Özür dileyeceğinizi umuyoruz. Çünkü o ailelere bir özür borçlusunuz, bu ülkeye bir özür borçlusunuz. Depremde kaybedilen binlerce canın ardından yapılan “7.4 yetmedi mi” zihniyetini, bu nefreti siz doğuruyorsunuz çünkü. Sizin kararmış kalbiniz, yozlaşmış ahlak anlayışınız doğuruyor. Susmanızı diliyoruz artık. Çünkü hezeyanlarınıza inanan, bir takım saf insanlar var. Din maskesi altına sakladığınız, aslında dinle en ufak bir alakası olmayan zihniyetinizi göremeyen bir dolu insan… Susun artık. Susun gerçekten. Allah değil ama şeytan sizinle gurur duyuyor olmalı. Ölenlerin her ne olursa olsun, insan olduğunu hatırlamanız ve bu tip bir acıyı bir gün sizlerin de yaşamamanız dileğiyle… Dikkat edin, “yaşamamanız” diyoruz biz hala, çünkü biz iyiyiz, biz insanız, biz kimse ölsün, evlat acısı yaşasın istemiyoruz. Zihniyetleri her ne olursa olsun istemiyoruz. Çünkü biz sizin gibi şeytan değiliz, olamıyoruz maalesef.Dırdırcı'dan alıntıdır.

Flame iznin için çok teşekkürler..Bu yazıyı atlamayın n'olur!!!!!

5 Ocak 2009 Pazartesi

ay ilk mim'im...

Öncelikle çok teşekkür ederim Sevgili Flamecim...Gelelim cevaplara...

1.En sevdiğiniz kelime
Hoşgeldin

2.En nefret ettiğiniz kelime:
Hadi

3.Sizi ne heyecanlandırır?
Eşime yaptığım sürprizler

4.Heyecanınızı ne öldürür?
Beklediğimin olmaması

5.En sevdiğiniz ses nedir?
Evdeki telefonun sesi(tabi bir telefon bekliyorsam:))

6.Nefret ettiğiniz ses nedir?
Topuklu ayakkabının yerde çıkardığı ses

7.Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?
Ağdacı olmak

8.Hangi doğal yeteneğe sahip olmak istersiniz?
Sesimin güzel olmasını isterdim

9.Kendiniz olmasaydınız kim olurdunuz?
Aslında bu soruyu cevaplamak oldukça zor ama bir düşünelim:Olup olamayacağımı bilmiyorum ama bildiğim bir tek şey var:Arzum Onan olmak isterdim...

10.Nerede yaşamak isterdiniz?
İSTANBUL'da...

11.En önemli kusurunuz nedir?
Agresifliğim ve aniden parlamam...

12.En fazla keyif veren kötü huyunuz?
Sabah uykularımı uzatmam.Çünkü eşim bu durumdan hiç hoşnut değil:)

13.Kahramanınız kim?
Atatürk

14.En çok kullandığınız küfür?
Hadi leyn...

15.Şuanki ruh haliniz nasıl?
Biraz keyifsiz ve biraz özlem dolu...

16.Hayat felsefenizi hangi slogan özetler?
Her zemherinin sonu bahardır..(ama benim zemherilerim çok uzun sürer:))

17.Mutluluk rüyanız nedir?
Yanımda eşim,kucağımda bebeğimiz,sağlıklı ailelerimiz...

18.Mutsuzluğun tanımı nedir?
Sevdiklerimi kaybetmek

19.Nasıl ölmek istersiniz?
Bir sabah uykudan uyanmayarak...

20.Öldüğünüzde cennete giderseniz Tanrı'nın size kapıda ne söylemesini istersiniz?
Seni olanca rahmetimle karşılıyorum:)

Ben de ŞEKER PASTA'yi mimliyorum.Kolay gelsin sana ...

2 Ocak 2009 Cuma

yılbaşı yemeği...



Eğlenerek karşıladık yeni yılı..Sevdiklerimin çoğu yanımızdaydı annem dışında:( Yemek yemekten ağzımız ağrıdı:)Bir ilki gerçekleştirip tombala oynamadık:)Kardeşimle gündüz canımızı dişimize takarak hazırladık yemeklerimizin bir kısmını.Diğer kısmını teyzem ayarladı sağolsun.Süpper bir sofra hazırladık yine.Aynı kadroyla keyifli bir gece geçirdik.

Etiketler

İzleyiciler